Bodrum Yalıkavak yakınlarında faili meçhul ölü fok bulundu

21 Nisan 2010 tarihinde Bodrum Yarımadası, Yalıkavak Kızılburun mevkinde Sporkent 1 Sitesi kıyılarında dolaşan site yöneticisi Muaamer Aşan ve site işçisi Üstün Mavi önce denizde yüzen bir ceset gördüler. Yakından inceleyince bunun bir Akdeniz foku olduğunu anlayarak kendi imkanları ile kıyıya çektiler. Ardından Yalıkavak Belediyesi ve SAD-AFAG temsilcisi veteriner hekimi Fulya Massozi’yi aradılar. Saat 19.00 sularında SAD-AFAG AFBİKA ekibi ile temasa geçen Fulya Massozi  Yalıkavak belediyesi ile işbirliği içinde olay yerine ulaştı ve belediye zabıta ekipleri ile birlikte ölü foku inceledi. Daha sonra ölü fok belediye aracı ile Yalıkavak’a intikal edildi.

Yalıkavak’taki veteriner kliniğinde yapılan nekropsi sonucunda fokun sağ omuzuna 3 kez  bir ateşli silah ile ateş edildiği, kaburga kemiklerinin bazılarının ve sağ kürek kemiğinin kırıldığı, göğüs boşluğunda fazla miktarda kan toplandığı ve iç kanamadan öldüğü anlaşıldı. Nekropside dikkatlice incelenen fokun vücudunda içerilerde bir adet domuz kurşunu bulundu. Ayrıca küçük boyutlu birçok saçma da bulundu. Yani fokun ölümüne neden olan tekli saçma (domuz kurşunu) dışında ayrıca, belki de daha önce farklı bir zamanda, küçük boyutlu saçmalarla da ateş edildiği düşünülmektedir.

Kasıtlı olarak denizde -ve muhtemelen bir tekneden ateş ederek- tüfekle öldürülen fok ergen (yani ergin olmadan önceki döneminde bulunan) bir birey ve yaklaşık 150 kg. civarında. SAD-AFAG Yalıkavak temsilcisi veteriner hekim Fulya Massozi’ye göre oldukça sağlıklı bir birey ve bu fokta başkaca bir hastalığa rastlanmadı.

Ulusal mevzuata göre Akdeniz foku ülkemizde sıkı korunan türler arasında ve öldürülmesi 10.000 TL ceza gerektiriyor. Ancak 1987’den günümüze kadar 23 senedir aralıksız Akdeniz fokları ve yaşam alanları üzerine çalışan SAD-AFAG, Türkiye’de şu ana kadar Akdeniz foku öldürenlerin bir kere olsun yakalanamadığını ve hiçbir kişinin cezaya çarptırılmadığını belirledi. Akdeniz foku, tüm protokolleri ile Türkiye’nin taraf olduğu Bern ve Barselona gibi uluslararası sözleşmelerle koruma altında. Ancak ne yazık ki kasıtlı öldürme olaylarına karşı etkin önlem alınamıyor. Köklü çözüm ise, Akdeniz fokunu vuranı aramak değil, bilimsel çalışmalara dayanan sürdürülebilir balıkçılık politikaları geliştirmek ve uygulamak, yasadışı trol, gırgır, zıpkın, dinamit ve sepet avcılığını denetlemektir. Denizlerde balık stokları sağlıklı düzeyde olduğu takdirde, aynı kesimde (kıyılarda) avlanan fok-kıyı balıkçısı rekabeti hafifleyecek ve kasıtlı öldürme olayları azalacaktır.

Akdeniz foklarının yok olmasında en önemli etken ise aslında kıyıların yapılaşması. Kıyıların betonlaşması ve kıyı yollarının açılması ile evleri (yaşam alanları) ellerinden alınan Akdeniz foklarının çoğalmalarının önüne geçiliyor. Kıyılara bağımlı yaşayan, mağaralarda dinlenmek zorunda olan, üreyen, yavrusunu besleyen ve büyüten bu nadir canlının mutlaka bakir ve dokunulmamış kıyılara ve kıyı mağaralarına ihtiyacı var. Çevre ve Orman Bakanlığı, ÖÇKK Başkanlığı, Bayındırlık Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Belediyelerin kıyı alanları planlamalarında ve imar çalışmalarında bu faktörü mutlaka göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Zira kıyılardaki yapılaşma ve yeni yol açma çalışmalarının, geri dönüşü olmayan doğal alan tahribatlarına ve habitat kayıplarına neden olduğu açık bir gerçektir. Kıyılarda imar ve yeni yol çalışmaları konularında danışıldığı takdirde SAD-AFAG ve ÇOB DKMPGM koordinatörlüğünde çalışan Ulusal Fok Komitesi en sağlıklı ve güncel bilgileri planlamacılara sağlamaya hazırdır.

SAD-AFAG Yalıkavak temsilcisi Vet.hekim Fulya Massozi nekropside

© 2010 SAD-AFAG C.O.Kıraç

Tüm hasta, yaralı, öksüz veya ölü Akdeniz foku bulgularınızı, SAD-AFAG Akdeniz Foku Bilgi ve Kurtarma Ağı’na iletmeniz durumunda en kısa sürede ilk müdahale yapılacaktır.

AFBIKA hattı : +90.533.488 5858