Akdeniz foku Badem’in müdahale ve sevilmeye değil, yalnız kalmaya ihtiyacı var

SAD BASIN DUYURUSU
22 Aralık 2010
BADEM’İN SEVİLMEYE VE MÜDAHALEYE DEĞİL
YALNIZ BIRAKILMAYA İHTİYACI VAR…
Aydın’ın Didim ilçesi açıklarında Aralık 2006’da, henüz bir buçuk aylık bir yavru iken bölgedeki Sahil Güvenlik botunun desteği ile bulunan ve Foça Fok Rehabilitasyon Merkezi’nde bakım ve rehabilitasyonu gerçekleşen Badem daha sonra Datça Yarımadası kuzey sahillerinde Nisan 2007’de salınmıştı.
Ege sahillerinde dolaşan 4 yaşındaki dişi fok Badem, Aralık ayının son günlerinde barındığı Bodrum Yarımadası kıyılarında dinleniyor. Ancak ilçe merkezindeki Kumluk Plajı’ndan ayrılmayan Badem, halkın aşırı ilgisi yüzünden kıyıya çıkıp dinlenemez hale geldi.
Vatandaşlar ve basın ordusu Badem’i karada gördüğü zaman genellikle hayvana yaklaşma, fotoğraf ve video görüntüsü alma ve dokunup rahatsız etme eğiliminde. Ancak bu sefer, yöre insanının 18 Aralık 2010’da Bodrum Akyarlar sahilinde iyi niyetli olarak, yaralı olduğunu zannederek tedavi yapmak istediklerini gördük. Bu uygulamanın iyi niyetli de olsa yanlış olduğunu belirtmek isteriz. Zira “titreme, bitkinlik ve durgunluk” olarak gözlenen bulgular Badem’in denizden karaya çıktığında gösterdiği normal davranışlar. Deniz canlılarına yapılacak olan her müdahale onların yaşamlarını büyük ölçüde etkileyebilir. Badem uzun süre yüzdükten sonra karaya çıktığında uyurken titreme ve kasılmalara benzer hareketler yapmaktadır. Bu davranışlara bakarak Badem’in rahatsız olduğu zannına kapılmak çok kolaydır. Akdeniz foku Badem’in hasta olduğu düşünülerek (gerek titremesinden gerekse gözdeki perdeden) bir enjeksiyon uygulandığı öğrenilmiştir. Bu şekilde enjeksiyonların gereksiz olduğu gibi bünyesinde daha sonra problemlere yol açma riski mevcuttur. Yine kıyıda uyurken tüylerinin kurması sebebi ile göz çevresi, göz yaşı ile ıslak olan Badem’in gözünde enfeksiyon olduğu gerekçesi ile antibiyotik uygulamıştır. Bu gibi aşırı ilgi ve gözlemsel yanılgılar rehabilitasyon sürecinin başından beri yaşadığımız ciddi problemlerdir. SAD-AFAG yetkililerinin ve Akdeniz foku üzerinden ihtisaslaşmış veterinerlerinin yerinde görüp inceleme yapmalarının ardından, yöre insanı ve bölgedeki diğer veteriner hekimlerden yardım almaktan büyük memnuniyet duyarız. Elbette her zaman acil durumlarda acil desteğe gereksinim duyulacaktır. Bodrum’da yaşanan bu son örnekte olduğu gibi herhangi bir tıbbi müdahale, yabani hayvanlar açısından riskli olmakla beraber deniz memelileri konusunda uzmanlaşmamış veteriner hekimlerin yaptığı müdahalelerin olumsuz sonuçların hukuki açıdan bağlayıcı olacağı açıktır.
Aynı gün (18 Aralık 2010) yaşanan Badem’i beslemeye çalışma girişimleri de insanımızın Akdeniz fokunu yakından tanımadığını göstermektedir. Yavru iken rehabilitasyon süresince canlı balık ile beslenen Badem bırakıldığı andan günümüze kadar serbest dolaştığı zamanlarda denizden kendi balığını avlanarak kendisi yakalamakta ve asla dışarıdan verilecek canlı veya ölü balıkları yememektedir. Halkın attığı balıkları yemediği görülünce hasta olduğu kanısı oluşmaktadır. Ayrıca foklar için şu anda kıl dökme süreci başlamış bulunmaktadır. Sarı ve koyu desenler bu nedenle üzerinde görülmektedir. Bu dönem yaklaşık 1 ay kadar sürebilir ve de karaya çıkıp dinlenme ihtiyacı daha çok olur. Fakat bu renk değişiklikleri de yanlış bir yargı ile hastalık ve kanama olarak sıkça yorumlanmaktadır.
Gözdeki katarakt (perde) benzeri lekenin bundan yaklaşık bir sene önce yabancı cisim batması sonucu korneada yırtılma ve gözde iltihaplanma olduğu ve o dönemde Gökova’daki Deniz Canlıları Rehabilitasyon Merkezine alınarak tedavi edildiğini belirtmek isteriz. Şu anda görünen lekenin o dönemdeki yaralanmadan kaynaklanmaktadır.  Tedavi için gerekli müdahalelerin zamanında yapıldığı ve şu anda herhangi bir müdahaleden çok Bademin dinlenmesi ve insanlardan uzaklaşarak doğal yaşamına dönmesi için Badem’e yaklaşacak kişilerin vatandaşlarca engel olunmasını özellikle rica ediyoruz. Dünya çapında nesli tehdit altında olan bir canlının ülkemiz denizlerinde ve kıyılarında korunması için bu çok önemli ve gerçek bir doğa koruma katkısı olacaktır.Akdeniz foku Badem’in görüldüğü bölgelerde, basından, yöre halkından, balıkçı ve denizcilerden isteğimiz hayvana yaklaşılmaması, insanların uzaklaştırılmasıdır. Bir yara, kanama veya başkaca bariz olumsuz bir hal durumunda aşağıdaki SAD-AFAG AFBİKA telefonuna ulaşmalarını rica ediyoruz.  Vatandaşlarımızın bu canlıları yaralı veya karada gördüğü zaman Alo 181 Çevre Koruma hattı, Sahil Güvenlik Komutanlığı 158  veya  Sualtı Araştırmaları Derneği – Akdeniz Foku Araştırma Grubu’na (SAD-AFAG) bildirilmesi önem arz etmektedir.
SAD-AFAG Akdeniz Foku Bilgilendirme ve Kurtarma Ağı
AFBİKA 0533 488 5858