Karabiga Kıyılarının Kaderini Belirleyecek Davada Bilirkişi Çalışması Gerçekleşti
M-17-Karabiga-HT01 24 Eylül 2015’de Çanakkale Karabiga’da bitişik nizam yapılması planlanan termik santrallere karşı açılan davanın bilirkişi heyeti saha çalışması gerçekleşti. Davayı ve bölgedeki kıyı alanları tahribat olasılığını yakından takip eden SAD da bilirkişi çalışmasını izledi ve görüşlerini belgelerle aktardı.
Çanakkale ili sınırları içinde ve Marmara Denizi kıyılarında kalan Karabiga’nın bakir ve doğası bozulmamış kıyıları aslında Sadece Karabiga’yı yaından ilgilendirmiyor. Hem bu güzel ilçenin nefes alınacak son bölgelerinden biri hem de tüm Marmara’da el değmeden günümüze kadar gelmiş ve bir doğal yaşam alanda bulunması gereken öğeleri sağlıklı bir şekilde barındıran son dört alandan birisi olma özelliğinde.
Sualtı Araştırmaları Derneği’nden N. Ozan Veryeri ve Volkan Korkmaz’ın katılım sağladığı mahkeme bilirkişi saha çalışmalarına gözlemci ve uzman kuruluş olarak SAD görüşleri ve bilimsel bulguları aktarıldı. Mahkeme sayın hakimi, tüm bilirkişi heyeti, davalı ve davacı taraflar ile bunların avukatları ve ayrıca SAD ve Karabiga Temiz Doğa Derneği gibi ulusal ve yerel STK temsilcileri ve Karabigalılardan oluşan geniş bir halk kitlesi 24 Ağustos 2015 günü sahada hazır bulundu. Gözlemlerimizden bir tanesi, Karabiga halkının çok net ve kararlı tutumu oldu. Genci ve yaşlısı ile birçok Karabigalı, ilçelerinden uzakça bu bölgeyi biliyor ve yakında takip ediyorlardı. Özellikle Akdeniz fokunun varlığından haberdar idiler. SAD-AFAG’ın 2014 Eylül ayından günümüze kadar yaptığı saha çalışma sonuçlarını, özellikle mağara içi kamera ve ayrıca su yüzeyinden dışarıdan uzak odaklı merceklerle çekilmiş görüntülerinden, bölgenin gerçek bir Akdeniz foku yaşam alanı olduğunu biliyorlardı. Bunu bilirkişi heyetine ve tüm katılımcılarla yüksek sesle duyurdular. SAD ı temsilen bölgede bulunan Ozan Veryeri de ayrıca SAD-AFAG “Karabiga Kıyıları Biyolojik Çeşitlilik Durum Raporu” nu bilirkişi heyeti ve hakime sundu. Bölgenin önemini net bir şekilde somut veriler ve belgelerle, görüntülerle sundu. Ozan Veryeri teknik anlatımlarında ayrıca bu ağır bitişik nizam termik santrallerin Karabiga’nın ve Marmara kıyılarının son kalan değerli kıyı alanlarını tamamen yok edeceğini, gelecek kuşaklara nefes alacak alanların kalmayacağını ve yanı sıra nesli ileri derecede tehlike altında olan Akdeniz foku (Monachus monachus) barınma, üreme ve beslenme işlevlerini kapsayan yaşam alanlarını geri dönüşü mümkün olmayacak şekilde yok edeceğini vurguladı. İlginç olan davalı tarafın avukatları bile bu görüşe sahada yapılan karşılıklı görüşmelerde hakimin önünde mutabık kalması olmuştur.
SAD-AFAG, Karabiga Temiz Doğa Derneği ve Çanakkale Çevre Palatformu ve elbette en başta Karabigalı yöre halkının azimli takibi ve koruma çalışmaları sonucunda 2012 den bu yana alanda yapılan bir termik santral dışında diğer santrallerin yapımı durdurulmuş olup mahkeme süreci halen devam etmektedir.
(c) SAD-AFAG 2015