Küçük Kıyı Balıkçıları Sempozyumu

İzmir Körfezi’nin kuzeybatısında faaliyet gösteren SAD-AFAG’ın Orta Ege Programı diye de bilinen Foça Pilot projesi 1992’de yaşama geçirildi. Projenin esas amacı küçük iyi balıkçılarının katılımlarını sağlayarak onların seslerini duyurmaktı. Bu konudaki açık amaca erişebilmek için, Özbek Balıkçılık Kooperatifi, Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojileri Enstitüsü ve SAD-AFAG işbirliğinde 10 Şubat 1999’da bir konferans düzenlenmiştir. Küçük kıyı balıkçıları, balık bilimcileri, avukatlar ve korumacılar sempozyuma katılmışlardır. İzmir Vali vekili, Sahil Güvenlik komutanları, Tarım ve Çevre Bakanlığı yetkilileri ve gazeteciler gözlemci olarak katılmışlardır. SAD_AFAG’ın görüşüne göre, küçük kıyı balıkçıları ve fokların kaderi birbirinden ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlıdır. Ekolojik olarak, endüstri balıkçılığının kaderi (trol, trata ve gırgır) kirlilik ve kentleşmeden dolayı tehlikeye giren kıyı ekosistemi sağlığına bağlıdır. Küçük kıyı balıkçılarının endüstri balıkçılığının sığ kıyı sularını sömürdüklerini ve kendilerinin asıl düşmanı olduklarını bilmelerine rağmen, deneyim gösteriyor ki kısıtlı kaynaklardan dolayı foklar küçük kıyı balıkçılarının günah keçileridir. Foça ÖÇKA içerinde (endüstri balıkçılığını yasak olduğu yer) balıkçılık yönetimi ve hukuk yaptırımları SAD-AFAG’ ın küçük kıyı balıkçılarına fokları öldürmek yerine korumanın faydalarını anlatmak açısından faydalı olmuştur. Özellikle, SAD-AFAG’ın hedefleri arasında; balıkçı birlikleri ile iletişim kurmak, küçük kıyı balıkçılarını kooperatif kuma yönünde desteklemek, endüstri balıkçılığına karşı politik olarak, finansal ve kuruluş olarak karşı çıkmak bulunmaktadır.

İzmir Sempozyumu boyunca, balıkçılar yaşadıkları ile ilgili ve denizi etkileyen sorunlarını açıkladılar, bilim adamları araştırma sonuçlarını sundular (genellikle küçük kıyı balıkçılarının görüşlerini doğrulayarak), korumacılar problemleri tanımlayıp kooperatif hareket talep ettiler ve avukatlar mevcut yasalarla insanları haklarının koruma konusunda görüş bildirdiler. Sempozyumun kapanışında, katılımcılar resmi bir bildirimde bulundular.

  • Kıyı ekosistemini, türü tehlike altında olan deniz türlerinin ve küçük kıyı balıkçılarının balık tutma aletlerinin seçici olması için bilimsel verilere göre balıkçılık düzenlemeleri yeniden gözden geçirilmelidir.
  • Deniz kültürü için canlı yakalanan küçük balık avcılığı yasaklanmalıdır.
  • Gırgır avcılığı için derinlik limiti 18 metreden 40 metreye çıkarılmalıdır ve her tür kıyı gırgırı yasaklanmalıdır.
  • Lampara balıkçılığı (Türkiye’de gece yapılan gırgır avcılığı – Yunanistan’da grigri- yasal olarak 4000 W geçmeyecek olduğu halde yüksek aydınlıklı ışıklar kullanarak her bir teknede bu aydınlatmayı kullanarak yapılan balıkçılık) Aralık ve Şubat arasında İzmir Körfezi’nde yasaklanmalıdır.
  • Deniz yasası yaptırımlarının etkinliği arttırılmalıdır; belediyeler ve yerel yönetimlerin yasadışı avcılığı, deniz kirliliğini kontrol etmedeki güçleri tıpkı Foça’da olduğu gibi arttırılmalıdır.
  •  İzmir ve Gediz Irmağı’ndan kaynaklanan deniz kirliliğini durdurmak için ilgili yasalar ulusal ve bölgesel düzeyde uygulanmalıdır.
  • Kıyı doldurmaları yasaklanmalıdır çünkü kıyı ekosistemi ve habitatlar için oldukça tehlikelidir.
  • Küçük kıyı balıkçıları kooperatifleri, bilim adamları, korumacılar ve avukatlar arasındaki bağ güçlendirilmelidir. Küçük kıyı balıkçıları balıkçı kooperatifleri kurmalı ve kıyı balıkçıları lobisi oluşturulmalıdır.