Projeler

SAD-AFAG TAMAMLANAN PROJELER

1. Fok Data Bankası: (1987-2016) ve Türkiye’nin Önemli Fok Alanları İzleme Projesi (ÖFA)

1987 yılından itibaren elde edilen bütün Akdeniz foku gözlem kayıtlarının toplandığı bir veri bankası projesidir. 1800 den fazla kayıttan oluşan Fokdata isimli veri tabanı, Akdeniz fokunun Türkiye’deki dağılımını, Türkiye’de koruma önceliklerini belirlemesi ve Akdeniz fokunun yaşadığı önemli kıyıları göstermesi bakımından önemlidir. Proje, Akdeniz foku kıyılarımızda yaşadığı sürece devam edecektir.

2. Akdeniz Foku Koruma Alanlarında Foça Pilot Projesi (1993-1998):

“Foça Pilot Projesi” Türkiye’de uygulanmış ilk uzu soluklu deniz-kıyı alanları ve Akdeniz foku koruma projesidir. Proje 1991 yılında Ulusal Fok Komitesi’nde görüşülüp onaylanmış ve 1992 yılında Foça Belediyesi’nin desteği ile AFAG ve Foça Yerel Fok Komitesi tarafından başlatıldı. Proje kapsamında “ÇEVRE” isimli ilk sivil deniz denetleme teknesi Foça ve civarında yasadışı balıkçılık yöntemlerinin önlenmesine yönelik denetlemeler yaptı. Ayrıca balıkçılar ve yöre halkından toplanan ve arazide direk gözlenen foklara ait gözlem verileri FOKDATA isimli veri tabanı programına yüklendi. Bu gözlem kayıtları sayesinde Akdeniz foklarının civarda en çok kullandıkları kıyı alanları ve adaları tespit ettik ve bu sayede koruma önceliklerini belirlemiş olduk.

Çevre isimli deniz denetleme teknesinin etkin kullanımı sayesinde, civardaki yasadışı balıkçılık yöntemleri (trol, trata, gır-gır) eskiye oranla daha azalmasını sağladı. Bugün Foça?lı küçük balıkçılar eskiye oranla daha fazla balık yakalayabilmekte ve Foça’da balıkçılık hala bir meslek olarak yaşama şansını korumaktadır. Foça Pilot Projesi başlangıçta belirlenen öncü rolünü tamamladığı için, Kuzeyinde Aslan Burnu ve güneyinde Deve Boynu arasında tanımlı Foça Pilot Projesi alanı, 1998 senesinden bu yana genişleyerek, kuzeyinde Yeni Foça ile güneyinde Kırdeniz arası alanı kapsamış, ayrıca karşısındaki Karaburun Yarımadası ile Alaçatı-Doğanbey burnu arası kıyı dahil edilerek çalışma EGE PROGRAMI adını almıştır.

3. Bodrum Yarımadası ve Adalarında Akdeniz fokunun Yaşam Alanları ve Durumu ile İlgili Araştırma Projesi (1996-1997):

Bodrum Yarımadası ve Adalarında Akdeniz fokunun Yaşam Alanları ve Durumu ile İlgili Araştırma Projesi Yalıkavak İnsan,Doğa ve Çevre Topluluğu ve Yalıkavak belediyesi ile birlikte 1995-1996 yılları arasında yürütüldü. Projenin amacı, Bodrum yarımadası ve adalarında Akdeniz fokunun yaşam alanlarını belirlemek ve nesli tükenme tehlikesi altında olan Akdeniz foku ile ilgili farkındalık yaratmaktı. Projenin uygulanması süresince Yalıkavak İnsan,Doğa ve Çevre Topluluğu ile SAD-AFAG birlikte çalıştı. Yalıkavak İnsan,Doğa ve Çevre Topluluğu bir bülten yayımlayarak bunu geniş bir alanda yerel halka dağıttı. SAD-AFAG bu deniz memelisinin doğal yaşam alanı ve populasyonu ve türü tehdit eden etmenlerle ilgili veri topladı ve bilinçlendirme çalışmalarına da katkıda bulundu.

Yine aynı proje kapsamında 1997 yılının sonuna kadar yarımadadaki petrol kirliliği özel sektörün ve yerel kurumların, sivil toplum kuruluşlarının, hükümetin, ve uluslar arası koruma kuruluşlarının (Prince Bernhard Fund for Nature, Netherlands, Seal Rehabilitation Research Centre, Netherlands, and Henry Ford European Conservation Awards) desteği ile başarılı bir şekilde temizlendi.

4. AFAG Akdeniz Programı – Kilikya Projesi (1998-2002):

Kilikya Projesi 1994 yılında hız kazanan Akdeniz foku ölümlerinin önüne geçilmesi ve türün bu bölgede korunması amacıyla Orta Doğu Teknik Üniversitesi – Deniz Bilimleri Enstitüsü (ODTÜ-DBE) bilim adamları tarafından başlatılmıştır. Kilikya Projesi ekibi 1998 yılında AFAG’a katılarak AFAG Akdeniz Programı?nı oluşturmuştur. Kilikya Projesi çalışma alanı, Mersin ve Antalya Taşucu ile Gazipaşa arasında kalan ve Dağlık Kilikya ya da Taşeli adı verilen kıyı şeridini kapsamaktadır. Projenin temel amacı, türün azalmasına neden olan bölgesel nedenlerin belirlenerek önüne geçilmesi ve yöre halkının bilinçlendirilerek foka duyulan sempatinin artırılmasıdır.

Proje kapsamında bölgede 20 civarı fok tanımlanmış, fokların yaşadığı mağaralara kızılötesi dedektörler ve otomatik fotoğraf makineleri yerleştirilmiş, halkı bilinçlendirmek amacı ile Bozyazı’da iletişim ve tanıtım ofisi açılmıştır. Aynı bölgede balık stoklarının çoğalması amacıyla, Kilikya Proje Ekibi fokların yaşadığı önemli deniz alanlarının Tarım ve Köyişleri Bakanlığı vasıtası ile trol ve gırgırla avcılığa kapatılmasını sağladı.

Projenin ilk yıllarında ağırlıklı olarak sürdürülen araştırmalarda tüm sahil şeridi taranarak fokların yaşam alanları belirlenmiştir. Bu çalışmaların neticesinde 1998 yılında yapılan başvurularla Kültür Bakanlığı, Adana Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu önerilen tüm önemli fok doğal yaşam alanlarını 1. Derece Doğal Sit Alanı ilan etmiştir. Ayrıca bu alanlar WWF (Dünya Doğa Vakfı) tarafından Okyanus Günü’nde “Türkiye’nin Dünyaya Bir Armağanı” olarak ilan edilmiştir.

5. Foça Pilot Projesi İzleme – Değerlendirme Projesi (1998-2002)

6. Fok Gözlem Projeleri I, II, III, IV (1997-2003):
– Fok Gözlem-I Projesi: Foça Orak Adası (1997)
– Fok Gözlem-II Projesi: Bozyazı (1998-1999)
– Fok Gözlem-III Projesi: Karaburun (2000)
– Fok Gözlem- IV Projesi: Karaburun-Ayıbalığı Mağarası (2001-2003)

İlki 1997 yılında gerçekleştirilen “Fok-Gözlem Projesi” temelde Akdeniz foklarının mağara içi davranışları ve özellikle anne-yavru arasındaki ilişkiler ile ilgili bilgi edinmeyi amaçlanan projenin ana sorumluluğunu Yalçın SAVAŞ yürüttü. Ancak çalışmaları farklı arazilerde, o bölgeden sorumlu arkadaşlarımız yürüttü. Foça?da Harun Güçlüsoy ve Ali Cemal Gücü, Karaburun ve Bozyazı?da Nuray ve Ozan Veryeri temsilcilerimiz olarak görev yaptılar. Gözlem yapma amacı doğrultusunda proje kapsamında belirlenen mağaralara kızılötesi hassas TV kameraları ve kızılötesi ışık kaynakları yerleştirilerek, Akdeniz foklarına hissettirilmeden gözlem çalışmaları yapıldı. İlk defa Foça Orak adasında gerçekleştirilen çalışma daha sonra Bozyazı ve Karaburun’da da tekrarlandı. 2003 yılında ise TÜBİTAK, Van Tienhoven Vakfı ve Prens Bernhard Doğa Koruma Vakfı desteği ile yine Karaburun Ayıbalığı mağarasında gerçekleştirildi. Proje bünyesinde 5 monitör, 5 kamera, 1 multiplexer ve 4 kızılötesi ışık kaynağı kullanıldı. Sistem yenilenmek üzere 2003 yılında tekrar bakıma alındı. Oldukça önemli başarılar elde edilen proje sonrasında elde edilen bilgiler hem Çevre Bakanlığı hem de Harun Güçlüsoy?un yayımlamış olduğu bilimsel makale ile bilim ve koruma camiasıyla paylaşıldı.

7. Petrol temizliği Operasyonu – Gümüşlük Çavuş Adası’ndaki Akdeniz Foku yaşam alanlarının korunması (1996-1997):
Çavuş Adası’nda fokların yaşamına uygun 3 kıyı mağarası mevcut, ve aynı bölgede birçok kuş türü de gözlenmekte. Çavuş Adası’ndaki kirlilik ilk kez 22 Eylül 1996?da SAD-AFAG’ın “Bodrum Yarımadası ve Adalarında Akdeniz fokunun Yaşam Alanları ve Durumu ile İlgili Araştırma Projesi” incelemeleri sırasında keşfedildi. Hemen ardından yerel balıkçılar, kurtarma botu kaptanı ve halktan bir grupla yapılan soruşturma sonrasında 1996 yılı yazında Türkiye bayraklı bir şilebin karaya oturduğu öğrenildi. Şilebin kaptanının ORCAN-1 isimli kurtarma gemisinin yardımını kabul etmeyerek, İstanbul?daki şirket tarafından gönderilecek olan gemiyi beklemekte ısrar etmesi sonucu şilep iki gün orada bekledi. Tanıklara göre şilebin adı Karaköy-1 idi ve şilebi tekrar yüzdürme çalışmaları için beklenen gemi iki gün sonra ulaştı. Bu süre içinde gemiden bulunduğu çevreye petrol süprüntüsü salınmıştı. Çevredeki hiç kimse şikayette bulunmadığı için de yetkili kurumların bu olaydan haberi olmamıştı. Ayrıca, firma daha sonra SAD-AFAG tarafından yapılacak temizleme çalışmaları için sponsor olmayı da reddetti.
AFAG, kirliliğin bölgedeki her türlü canlı için ne kadar tehlikeli olduğunu fark ederek, gereken kurumlara bu kirliliği bildirdi ve Çevre ve Orman Bakanlığına bağlı olan Çevre Kirliliğini Önleme ve Kontrol Genel Müdürlüğü Labarotuvarına numune göndererek incelemelerini sağladı. Her türlü devlet kurumuna durumun bildirilmesine rağmen, hiçbirinin hareket etmekte acele etmemesinden dolayı, AFAG kirlilikle mücadele etmeye karar verdi. İlk aşamada Hollanda SRRC ve Hollanda Prensi Bernard?ın bağışı ile başlayan proje kapsamında Fransız şirketi Floch, CEDRE (Fransa) and Mykall Sanayileri, ve Türkiye?den BP?nin destekleri ve yardımları ile bu kirliliğin temizlenmesine başlandı. Ancak kısıtlı eleman, bütçe, hava şartları gibi olumsuz koşullar yüzünden ancak 7 ton petrol kirliliği temizlenebildi. Fakat AFAG yılmadı ve Çevre Bakanlığı ile ardı ardına yapılan görüşmeler ve lobi faaliyetleri sonucunda, bakanlık bölgeyi ziyaret ettikten sonra Çavuşluk Adası çevresindeki kirliliğin temizlenmesine karar verdi ve bütçe sağladı. SAD-AFAG?ın denetiminde başlayan proje kapsamında 130 ton petrol kirliliği temizlenerek Turgutreis çöp toplama alanına taşındı ve ince bir tabaka ile kaplanan kayalıklar basınçlı su ile yıkandı.

http://www.monachus-guardian.org/mguard01/01infocu.htm

Bu çalışma 1997 yılında “Henry Ford Avrupa Koruma Ödülleri Yarışması” ulusal jürisi tarafından Ulusal İkincilik ödülüne layık görülmüştür.

8. Karadeniz’de Akdeniz Foku ve Yaşam Alanları Araştırma Projesi (Black Seal) (1997):

Karadeniz kıyılarındaki Akdeniz fokunun durumu, bizim için yıllarca bir sır olarak kalmıştı. Yerel balıkçılarla yapılan konuşmalarda, 1980?li yıllardan itibaren Karadeniz?de tespit edilen Akdeniz foku sayısının ciddi ölçüde azaldığını tespit ettik. 1994 yılında yaptığımız araştırmada ise Akdeniz fokunun , Ereğli ve civarında artık yaşamadığını öğrendik. Bu gerilemeyle ilgili bilgilere rağmen, Orta Karadeniz?in geri kalan kısmında fokların varlıklarına ilişkin net bir bilgimiz yoktu. Sırasıyla 1993, 1995, 1997 yıllarında, Akçakoca ve Trabzon arasındaki kıyı şeridi boyunca, acil koruma çalışmalarıyla kurtarılabilecek Akdeniz foku nüfusunun tespitine yönelik bir araştırma başlatıldı. Bozulmamış kayalık kıyılarda Akdeniz foklarını üremesi ve dinlenmesi için oldukça uygun 50 kadar mağara bulunmasına rağmen, tek bir canlı Akdeniz foku izine dahi rastlanmadı. Dalışlar sırasındaki elde edilen gözlemlerden elde edilen şok edici bir bulgu ise, Karadeniz?deki balığın azlığıydı.

Edinilen bilgilerden Akdeniz fokunun yok olma sınırına gelmiş olduğu açıkça ortadaydı. Yaptığımız çalışmalar sonucunda, Ege kıyılarının aksine Karadeniz?de habitat tahribatı ya da turizmin, Akdeniz foku sayılarının azalması üzerinde kayda değer bir etkisinin olmadığı ortaya çıktı. Ancak bu bölgedeki etken onların çeşitli nedenlerle öldürülmeleri veya gösteri amaçlı, canlı olarak yakalanmalarıydı. Akçakoca ve Sinop arasındaki köylüler, geçmişte kendilerinin ya da babalarının Akdeniz fokunun yapını kaynatarak kandil yağı elde ettiklerini, bazen derilerini civardaki deri fabrikalarına sattıklarını bugün bile hatırlıyorlar. Bölgedeki dağ köylerinde anlatılanlara bakılacak olunursa, 1940 ve 50’ler arasındaki yokluk yılları, köylüleri derisinden çarık yapmak için Akdeniz fokunu avlamaya mecbur bırakmış.

Yapılan çalışmalarda, yaşayan bir Akdeniz foku izine rastlanmamasının ardından, 1993-97’de en çok fok görülen Cide, Doğanyurt ve Sinop kıyılarından bile fok gözlendiğine dair bir haber gelmemesi ümitlerimizi iyice azalttı. 2001 yılında bir televizyon belgeseli için gittiği Karadeniz’de daha önce görüştüğü balıkçılarla görüştüğünde son 4 yıl içinde ne fokun kendisine ne de ağlarda görülen bir fok yırtığına rastlanmadığını öğrenen proje koordinatörü Cem O. Kıraç ilgili makamlara, 1960lı, 1970li ve 80li yıllarda koruma şansımız varken sorumlu kurumların görevlerini yapmadığını belirterek türün Karadeniz’de artık yok olma ihtimalinin yüksek olduğu bilgisini aktardı.

9- Fok Bilgi – Akdeniz Foku Ulusal Bilgilendirme Projesi (1998):

1998 yılında Dünya Doğa Vakfı (WWF) Across the Waters programından alınan proje kapsamında Türkiye’de bir ilk gerçekleştirildi. Fok Bilgi projesi kapsamında hazırlanan “Akdeniz Foku Monachus monachus, Önemi ve Türkiye’de Korunması” isimli kitap, dünyadaki en nadir altı memeli türünden biri olan Akdeniz fokunun yaşadığı kıyılarımızda bulunan Vali, Kaymakam ve Belediye Başkanlıklarına, bu nadir türün biyolojisi, yaşam alanı ve korunması konusunda alınacak önlemler hakkında fikir verecek iyi bir rehber kitaptır. Çevre Bakanlığı’nın destek olduğu bu proje sayesinde Akdeniz foku ile iç içe olan valilik, yerel yönetimler ve kaymakamlıkların nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan Akdeniz foku ve neler yapılabileceği hakkında daha fazla bilgi sahibi olması sağlandı.

10. Phokai’den Knidos’a Yerel Sivil Toplum Kuruluşların Kapasite Artırımı (1998-1999):

SAD-AFAG’ın, ulusal bir STK olarak kıyıda yerleşip bulundukları alanlarda kendi kıyılarını korumayı amaçlayan 3 yerel sivil toplum kuruluşu ile işbirliği yaptığı bu projede amaç derneklerin kapasite artırımını sağlamaktı. Yalçın Savaş? ın yönettiği proje süresince, Foça?da TTKD (Türkiye Tabiatını Koruma Derneği), Karaburun’da Yerel Gündem 21 ve Datça’da Datçalı Çevreciler dernekleri ile işbirliği yapıldı. Bu üç yerel sivil toplum kuruluşu doğa ve çevre koruma, bölgelerindeki çevre sorunları ve düzenleyecekleri çevre eğitimleri konularında bilgi sahibi oldular. SAD-AFAG aracılığı ile ulusal ve uluslar arası bilgi alışverişi yapıldı.

11. Akdeniz Foku Evlat Edinme Projesi Kamuoyu ve fon yaratma (1998-2008):

Kavramsal olarak SAD-AFAG tarafından geliştirilen ve 1998 yılında WWF Across the Waters programı kapsamında parasal destek sağlanan “Bir Akdeniz Foku Evlat Edinin” programı günümüze kadar başarıyla sürdürülen bir kamuoyu oluşturma ve bilnçlendirme projesidir.

Projenin tanıtımı için NTV’de yayınlanan tanıtım filmleri sayesinde proje geniş kitlelere duyurulmuştur. Basın toplantısı dönemin Çevre Bakanı İmren Aykut’un katılımı ile gerçekleştirildi ve tanıtımlar sonucunda çoğu büyük şehirlerden olmak üzere halkımızdan önemli sayıda üye kazanıldı. Bu sayede, Akdeniz fokunun sesi daha geniş bir kesime duyurulmuş ve halkın bilinç sahibi olması da sağlandı. Projeyi N.Ozan Veryeri Ankara Koordinasyon Ofisinden yürüttü ve proje kapsamında Sudaki Çocuğunuz: Akdeniz Foku isimli bir bülten yayınlandı ve tüm evlat edinenlere gönderildi.

2000 yılından itibaren programa dönüştürülen ve günümüze kadar uygulanan “Akdeniz Foku Evlat Edinme Programı” AFAG üyeliği dışında devam etmektedir. Zamanla küçük çocuklar ve gençler de düşünülerek “Akdeniz Foku Kardeşi” ve “Akdeniz Foku Arkadaşı” grupları da eklenerek geliştirilen program 2000 yılından itibaren dernek içinde sırasıyla; Ozan Veryeri, Yeşim Çağlayan, Yeşim Aslan, Nagehan Konukçu, Işıl Filipuçi tarafından yürütülen program şu anda iletişim sorumlusu Münevver Çakır tarafından yürütülmektedir.

12. Küçük Deniz Koruma Alanlarının Sosyo-ekonomik ve Ekolojik Önemi (2000-2003):

13. Bilgi ve Deneyim Değişim Programı (2002):

Akdeniz ülkelerinde çevre projeleri yürüten kuruluşlar arasında tecrübe alışverişini sağlamak amacıyla oluşturulmuş olan program WWF Across the Waters tarafından organize edildi. Bu program kapsamında SAD-AFAG ev sahibi kurumlardan biri olarak yer aldı ve 2002 yılı içerisinde 14-22 Ekim tarihleri arasında Hırvatistan’da bulunan bir fok koruma derneğinden 4 kişilik bir ekip Foça ve Karaburun’u ziyaret etti. Harun GÜÇLÜSOY ve Yalçın SAVAŞ tarafından Hırvat deniz-fok korumacılara AFAG’ın yürüttüğü çalışmalar ve uyguladığı yöntemler hakkında bilgi ve eğitim verildi.

14. Biyolojik Çeşitlilik Hassas Alanların Korunması ve Yönetimi: Bir Akdeniz Ağı Oluşturulması (SMAP) (2002-2003):

Avrupa Birliği bünyesindeki Kısa ve Orta Vadede Eylem Planları Programı Çerçevesinde SMAP programı bütçesi ile “Biyolojik Çeşitlilik Hassas Alanlarının Korunması ve Yönetimi: Bir Akdeniz Ağı Oluşturulması” başlıklı proje 2002-2003 yıllarında Mersin Aydıncık, İzmir Foça ve Karaburun sahillerimizde WWF (Dünya Doğa Vakfı) MedPO ana kontraktörlüğünde Türkiye’de AFAG tarafından yürütüldü. Proje kapsamında su ürünleri kooperatiflerinin yapısal ve maddi olarak desteklenmesine yönelik çalışma kapsamında, etkin kıyı balıkçısı kooperatiflerine maddi destek veya ofis donanımları sağlanmıştır. Bu kooperatiflerin mevcut borçları kapatılarak, buzluk, bilgisayar, faks makinesi, mobilya gibi ekipmanlar sağlanmış ve kapasiteleri artırılmıştır. Bunun yanında, sürdürülebilir balıkçılık, deniz ve kıyı koruması adına balıkçılarla işbirliği gibi çalışmalar da sürdürüldü. Proje kapsamında yasadışı ve aşırı balıkçılığın önlenmesi, azaltılması ve yerel su ürünleri stoklarının korunması yönünde kooperatiflerle birlikte hareket edilmesi sağlandı.

SMAP kapsamında ilk kez Türkiye’de bir sivil toplum kuruluşu, yürüttüğü çevre koruma projesi kapsamında bir süratli denetim teknesi satın almış, bölgedeki mülki idare amirliği olan Aydıncık Kaymakamlığı ile yaptığı protokol ile de süratli deniz denetleme teknesinin kullanımı Aydıncık Kaymakamlığına devredilmiştir. Böylece, bölge balıkçıları tarafından kullanılan bir “kendi kendine yeten deniz denetim sistemi” oluşturulmuştur. Halen etkin olan botun kullanıcısı (SAD-AFAG ve Aydıncık Kaymakamlığı tarafından mutabakata varıldığı üzere) Aydıncık Su Ürünleri Kooperatifidir.

Ayrıca, SAD-AFAG ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında çevre eğitim programları gerçekleştirmiştir. Bu projenin çok önemli çıktıları olmuştur . Özellikle nesli tehlikede altında olan Akdeniz foklarının etkileşim halinde olduğu küçük kıyı balıkçılarına yönelik olumlu katkılar elde edilmiş ve bu başarılar yayınlanan raporlar ve makalelerde kamuoyuna duyuruldu.

15. Foça ve Karaburun?da Kıyı ve Deniz Ekosisteminin Korunmasına Yerel Halkın Katılımı Projesi (2003):

Foça ve Karaburun’da yerel halka yönelik eğitim ve tanıtım malzemeleri üretilmesi, dağıtılması ve halkın çeşitli faaliyetlerle bilinçlendirilmesi amaçlandı. Balıkçılara, öğrencilere, yerli halka yönelik deniz ve kıyı alanlarının korunmasının önemi, balıkçılık ve balıkçılık sorunları ile ilgili basılı materyaller hazırlandı. Nuray ve N.Ozan Veryeri?nin yürüttüğü proje süresince yer yer açık havada, sahilde, plajlarda, yer yer okullarda eğitimler verilerek gelecek nesillerin çevre bilinci kazanması hedeflendi.

16. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı GEF/SGP İletişim Ağı Projesi (2003-2004):

2002 yılında Birleşmiş Milletler Kalkınma Fonu ? Küresel Çevre Fonu/Küçük Destek Programı (UNDP GEF/SGP) tarafından derneğimize bir STK iletişim ağının oluşturulması ile ilgili bir proje teklifi geldi. Ev sahipliğini yaptığımız iletişim ağı bünyesinde GEF/SGP desteği ile projeler yürüten tüm STK’lar arasında bir bilgi ve tecrübe alışverişi sağlanması amaçlandı. Proje 2003 yılında başladı ve SAD-AFAG olarak biz bu projede iletişim ağının kontrolünden ve genişletilmesinden olduğu kadar proje bünyesinde çıkarılacak bir bültenin hazırlanmasından ve toplantıların düzenlenmesinden sorumlu idik. Yeşim Çağlayan?ın yürüttüğü proje süresince diğer sivil toplum kuruluşları ile deneyimler paylaşıldı ve işbirliği sağlandı.

17. Köprü (BRIDGE) Projesi (2005-2006):

SAD-AFAG olarak Yunanistan?da 1998?den günümüze kadar aralıksız çalışmalarını sürdüren The Hellenic Society for the Protection of Monk Seals (MOm) ile türün devamını sağlamak amacıyla AB fonlarından karşılanmak üzere ?KÖPRÜ? adı altında ortak bir çalışma başlattık. Projenin ana hedefi, aynı amaç için çalışan her iki sivil toplum kuruluşunun Akdeniz foku ve kıyı alanlarının korunması ve araştırma çalışmalarında elde ettikleri bilgi ve deneyimleri paylaşması idi. Bir diğer hedef ise Akdeniz fokunun yok olmasına neden olacak faktörleri ortadan kaldırmak ya da en aza indirmek amacıyla boşlukları dolduracak yeni projelerin ortaklaşa hazırlanması ve bunların SAD-AFAG ve MOm işbirliği ile yürütülmesi idi. Bu proje kapsamında Yunanistan?a giden 4 arkadaşımız; (Harun GÜÇLÜSOY, Yalçın SAVAŞ, Yeşim ASLAN ve Uğur YOLAK) doğa koruma dernekleri tarafından kullanılan, özellikle ?NATURA 2000? konusu başta olmak üzere AB Çevre Müktesebatı, mali kaynak artırımı, halkla ilişkiler, finansal yönetim ve proje yönetimi konularında detaylı bilgi sahibi oldular ve MOm ile birlikte bir de ortak proje hazırladık.

18. AFBİKA (Akdeniz Foku Bilgi ve Kurtarma Ağı):

AFBİKA (Akdeniz Foku Bilgi ve Kurtarma Ağı), nesli ileri derecede tehlike altında olan Akdeniz foklarının ülkemiz kıyılarında yaşamakta olan bireylerinin güncel olarak izlenebilmesi amacıyla REC-Türkiye tarafından sağlanan hibe ile kurulmuştur. Akdeniz sahillerindeki hasta-yaralı-ölü-canlı foklara ait gözlemlerin düzenli olarak toplanması, hasta ve yaralı foklara en kısa zamanda müdahale edilebilmesi amacıyla, Akdeniz sahillerinde kuruldu. AFBİKA, SAD-AFAG ile DEÜ-DBTE’nün ortak çalışmasıdır.

Denizle ilgili mesleklerde çalışan kişilerin foklarla ilgili şahitliklerinin toplanması, Akdeniz fokunun ülkemiz kıyılarındaki dağılımını izlemek için önemlidir. Diğer taraftan; sorunlu foklara (hasta, yaralı, öksüz) zamanında müdahale edilmesi, bu bireylerin doğadaki yaşam sürelerini artırabilir. Yeryüzünde 500’den az sayıda kalmış bir türün varlığını devam ettirebilmesi için, her bir bireyin varlığı önemlidir. Ölü foklar üzerinde yapılan çalışmalar da, foklar ve yaşadıkları çevrenin sağlığı açısından önemli bilgiler verir. Bir fok ölüsü ne kadar az bozulmuşsa, elde edilecek bilgiler de o kadar fazladır.

Siz de, yeryüzünde en fazla tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olan canlı türlerinden birinin korunmasına destek olun: AFBİKA’ya katılın!.. Foklarla ilgili gözlemlerinizi, hasta yaralı, öksüz ve ölü fokları AFBİKA’ya bildirin- 0533 488 58 58.

Ölü foklarla ilgili bilgi veren kişilerin ya da ağında ölü fok çıkan balıkçıların fokun ölümünden sorumlu tutulmaları söz konusu değildir. Lütfen bu endişe ile bilgiyi kendinize saklamayın. AFBİKA’ya verilecek haberlerdeki kişisel bilgiler SAD-AFAG ve DEÜ-DBTE tarafından saklı tutulacak; diğer kurum, kuruluş ve kişilerle paylaşılmayacaktır.

19. Foça Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde Akdeniz Fokunun (Monachus monachus)Korunması ve İzlenmesi Projesi

Foça’da Akdeniz fokları ve tehditler 2002 yılından bu yana düzenli olarak gözlemlenmiyordu. SAD-AFAG’ın ilgili paydaşlarla birlikte 1993-2002 seneleri arasında yürüttüğü Foça Pilot Projei sırasında bunlar oldukça yakından izleniyor ve sorunlar sorumlu kurulaşlara aktarılıyordu.

Foça ÖÇK Bölgesinde Akdeniz fokları hakkında bu türün korunması ve izlenmesi, tüm deniz ve kıyı ekosisteminin korunması, sürdürülebilir prensipler geliştirirek kıyı ve deniz ekosistemine en az etki edecek biçimde balıkçılık düzenlemeleri  bu proje kapsamında ele alınmıştır. Projenin genel hedefi, bölgede yaşadığı bilinen ve nesli dünya çapında tehlikede olan Akdeniz fokunu sembol kabul ederek; kıyı, deniz ve adaları kapsayan Foça ÖÇK Bölgesi’ni sahip olduğu biyolojik çeşitlilik ile bir bütün olarak korumaktır.

Proje ÖÇKK Başkanlığı tarafından derneğimize verilmiş olup, proje SAD-AFAG tarafından Mayıs 2008 tarihinde başlamış olup, Aralık 2008 tarihleri arasında sürdürülmüştür. Proje sonunda ” Foça ve Akdeniz Foku: Foça Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde Akdeniz Fokunun (Monachus monachus) Korunması ve İzlenmesi ” adlı bir kitap basılmıştır. 

Proje sonunda, aşırı ve plansız turizm baskısının ve denizlerde aşırı ve yasadışı su ürünleri avcılığının türü tehdit eden en önemli faktörler olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca, Foça ÖÇK bölgesinde türler ve habitatlar için sürdürülebilir koruma sağlayacak bir Bütünleşik Yönetim Planının olmaması sorunlar arasında görülmüştür.

20. Foça ÖÇKA Taşıma Kapasitesi Projesi
Foça Özel Çevre Koruma Bölgesi Kıyı Alanları ile koylarının, deniz üstü araçları deniz trafiği, balıkçılık, turizm, ikinci konut ve günübirlik kullanım açısından taşıma kapasitesinin belirlenmesi ve Foça Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planı çalışmalarında kullanılmak üzere bilimsel çalışma yapılarak, önerilerin hazırlanması amaçlanmaktadır. Kıyı alanlarında demirleyecek maksimum deniz üstü araç sayısı, büyüklükleri, demirleme noktaları, güzergâhları tespit edilerek, seyir güvenliği açısından deniz üstü araçları deniz trafiği ve deniz çevresinin korunması yönünden deniz üstü araçların katı ve sıvı atıklarının bertarafı konularında öneriler hazırlanacaktır. Ayrıca, balıkçılık, turizm, ikinci konut ve günübirlik kullanım alanlarının yoğunlaştıkları noktalar ve bu kullanımların kıyısal ve denizel alanlara olan etkileri belirlenerek, alınacak tedbirler Foça Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planına girdi olarak sunulacaktır.

Yukarıda belirtilen kapsamda Fiziksel ve Ekolojik Bileşenlerin, Sosyo demografik bileşenlerin, Politik-ekonomik bileşenlerin tespiti yapılacak ve Analiz, Sentez ve Değerlendirme yapılırken çalışma kapsamında toplanmış olan verilerden faydalanmakla beraber Foça ÖÇKB’nin etrafındaki olası kullanım ve tehditler de dikkate alınarak;

  1. Yapılacak işler başlığı altındaki konulara yönelik her türlü bilgi ve veri toplanacak ve analizi yapılacaktır.
  2. Fokların yaşama alanlarının (üreme, beslenme ve barınma) sınırları belirlenerek 1/5000 ölçekli haritalar üzerine işlenecektir.
  3. Fok yaşama alanlarına baskı oluşturan kullanımlar 1/5000 ölçekli haritalar üzerinde gösterilecektir.
  4. Deniz üstü araçların konaklama ve ikmal noktaları, seyir yolları özellikleri çevre ile ilişkileri, kontrol ve sınırlayıcılar, doğal kaynağın, biyoçeşitliliğin değerlendirilmesi ve korunması gereken alanların belirlenmesi, arz ve talebin mevsimsel değişimi, deniz üstü araçların kontrol noktaları, bilgilendirme noktaları belirlenecektir.
  5. Foça kıyı alanları, koyları ve adalarına ilişkin Fiziksel, Gerçek ve Etkin Taşıma kapasiteleri hesaplanacaktır.

21. Gökova ÖÇKB Deniz ve Kıyı Alanları Yönetim Planlaması Projesi (2009-2010)
Gökova ÖÇKB sınırları dahilindeki tüm kıyı ve deniz alanları araştırılacak ve 2 senelik saha çalışmaları sonucunda sosyo-ekonomik, ekolojik, deniz trafiği ve insan kullanımı ile tehditler GIS veri tabanına aktarılacaktır. Daha sonra uzmanlardan oluşan bir grup Gökova ÖÇKB için bir bütünleşik deniz ve kıyı yönetim planını hazırlayarak ÖÇKK Başkanlığı’ndan onaylanarak uygulanmak üzere Kuruma teslim edilecektir.

Projenin veri toplama, değerlendirme ve yönetim planının oluşturulmasında her safhada SAD-AFAG, Rubicon, ÖÇKKB Başkanlığı ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı birlikte çalışacak ve mutabakatla elde edilen sonuçlar raporlara yansıtılmış olacaktır. Proje Ocak 2009’da başlamı olup, Kasım 2010’da tamamlanacaktır.

Projeyle ilgili detaylı bilgi Gökova sayfasından elde edilebilir.

22. Karaburun Yarımadası Akdeniz Foku Koruma ve İzleme Projesi (2009)
Proje alanı olan Karaburun yarımadası Akdeniz fokları açısından Türkiye kıyılarındaki önemli yaşam alanlarını barındırmaktadır. Bu kapsamda, proje ile birlikte, Karaburun Yarımadası’nda 1991–2004 yılları arasında Akdeniz fokları ve kıyıların korunması amacıyla SAD-AFAG tarafından yapılan araştırma ve koruma çalışmalarından faydalanılarak yarımadanın özellikle yaşam alanları ve fok mağaraları bakımından güncel durumu tespit edilecektir. Koruma ve izleme çalışmalarının süreklilik arz etmesi gerekliliği açısından, Çevre ve Orman Bakanlığı yeni bir proje ile bu süreci başlatmıştır.

SAD-AFAG’ın Ulusal Fok Komitesi temelinde Çevre ve Orman Bakanlığı ile uzun yıllara dayanan bir işbirliği mevcuttur. Bu proje ile Akdeniz foku korunması gereken bir sembol ve ön planda bir canlı olarak ele alınarak, deniz ve kıyı alanlarında doğal habitatların korunması ve kıyı alanlarının akılcı yönetim planlamasına katkıda bulunacağı düşünülmektedir. Proje yaklaşık 6 ay sürecek ve SAD-AFAG’ın 1990 yılından bu yana bu alanda elde ettiği bilgi ve deneyimi olduğu gibi projeye yansıtılacaktır. Gerence-Balıklıova kıstağından kuzeyde kalan tüm yarımada kıyıları ve adalar halen sadece Akdeniz foku için değil daha birçok koruma altında olan deniz-kıyı canlılarını barındırmakta ve ayrica bolge önemli bir tarımsal potansiyel göstermektedir. Özellikle Mordoğan Ayıbalığı civarı ve kuzeyde Yeni Liman civarında Akdeniz fokları için önemli mağaralar olduğu bilinmektedir.

DESTEK VERİLEN PROJELER

1. Balıkçılık ve Tür Koruma Amaçlı Deniz Korunan Alanlar Oluşturulması

SAD’ın bir diğer ihtisas grubu olan Ekoloji Grubu (EKOG) tarafından UNDP-GEF mali desteği ile yürütülen proje, Gökova ÖÇK Bölgesinde 2009 ve 2010 senelerinde devam etti ve başarı ile tamamlandı. Bölgede varlığını sürdüren kıyı balıkçıları ve gırgır teknesi sahibi balıkçılar ile işbirliği halinde yürütülen projede hem bilgi boşluklarını dolduracak sualtı araştırmaları yapıldı hem de denizel biyolojik çeşitliliği koruyacak ve balıkçılığın sürdürülebilir olmasını sağlayacak koruma önerileri geliştirildi. SAD-AFAG Gökova ICMM projesinde elde edilen bilgi ve altyapı ile projeye destek verdi. Balıkçılığa kapali alanlarin tasarlanmasi ve oluşturulması projesi aynı zamanda Hollanda BBI Matra fonları ile yürütülen Gökova ICMM geniş çerçeve projesine çok önmeli bir katkı sağlamış oldu. Balıkçılık Yönetimi bileşeni altında yapılan çalışmaların ve beklenen sonuçların alınmasında bu proje çok önemli bir adım atılmasına ön ayak oldu.

ORTAK PROJELER

1. REC Destekli Foça Posidonia Haritalama ve Bilgi Merkezi Oluşturma Projesi (2006-2007):2006 ve 2007 yılında Foça Belediyesi tarafından yürütülen REC destekli “Foça Denizel Koruma Alanı Planlaması ve Kamuoyu Bilgilendirme Merkezi Oluşturma” projesine SAD-AFAG proje ortağı olarak katılım sağladı. Projenin en önemli amaçlarından biri Foça Deniz Koruma Alanında Posidonia deniz çayırlarının dağılımının saha araştırmaları ile tespit edilerek CBS (Cografi Bilgi Sistemi – GIS) ortamında sayısal olarak yüksek çözünürlü uydu haritaları üzerine işlenmesi idi. Yalçın Savaş koordinatörlüğünde giden bu çalışma başarıyla tamamlandı. Muhtemelen ülkemizde yapılan en detaylı Posidoniaharitalama işi tamamlanmış oldu. SAD açısından da oldukça önemli bir deneyim ve referans oluşturması bakımından projenin önemi açıktır. Ayrıca proje kapsamında yer alan Bilgi Merkezi, Ekim 2006’da tamamlanarak Foça İlçe Halk Kütüphanesinde kuruldu ve ziyarete açıldı. Bilgi merkezine yer ve diğer imkânları sağlayan Foça Belediyesi SAD-AFAG ile birlikte bilgi panolarını tasarladı ve bastırdı. Foça’ya ilişkin sualtı, deniz, kıyı, Akdeniz foku ve kuş fotoğraflarını SAD-AFAG kendi stoklarından sağladı veya dışarıdan temin etti. Bilgi Merkezinde Foça Denizel ve Kıyı Biyolojik Çeşitliliği kapsamlı bilgi ve birçok fotoğraf sayesinde anlık olarak bir ortamda aktarılmış olacak. Bilgi Merkezindeki ana bölümler deniz erişteleri, sualtı biyolojik çeşitliliği, kuşlar, Akdeniz foku ve Foça kasabası hakkında belgeler yer alıyor.

2. Türkiye’nin Güney Batı Kıyıları Akdeniz Foku ve Yaşam Alanları Tarama Araştırması:SAD-AFAG ve International Fund for Animal Welfare (IFAW), 15-27 Temmuz 2007 tarihleri arasında IFAW’ın 22 m. uzunluğunda özel uretim araştırma teknesi “Song of the Whale” ile esasen Akdeniz foku (Monachus monachus) üreme mağaraları ve yaşam alanlarını Dalaman – Kemer arasında kalan Teke Yarımadası kıyılarında araştırdı. Cem Kıraç, Harun Güçlüsoy, Zafer Kızılkaya ve Volkan Hürsever’den oluşan SAD-AFAG ekibi, Dalyan kumsalıyla Antalya arasında kalan kıyı şeridinin tamamını (500 km. den fazla) detaylı bir şekilde tarayarak muhtemel Akdeniz foku üreme mağaralarının sayısını ve yerlerini belirlerken, gelecekteki çalışmalar için bulunan mağaraların detaylı çizimlerini çıkardı. Özellikle Dalyan-Aşı Koyu arası, Ölüdeniz-Patara kumsalı arasında kalan kıyı şeridi, Kaş-Kekova arası kıyı şeridi ve Bey Dağları Milli Parkı’na ait kıyıların halen Türkiye’nin en el değmemiş, jeolojik açıdan benzersiz ve Akdeniz fokları için de bozulmamış yaşam alanları içerdiği gözlendi. Araştırma sırasında balina ve yunus gözlemlerinin yanı sıra, nesli tehlike altında olan deniz kuşları da tespit edildi ve raporlandı.