Çeşme, Urla, Güzelbahçe ve Seferihisar İlçeleri, SIT Koruma Statülerinin Yeniden Değerlendirilmesi

E-35-Seferihisar-HT01 Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan “İzmir ve Manisa İlleri Doğal Sit Alanlarının Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Projesi Hizmet Alımı İşi” tamamlandı ancak Korunan Alanların statü önerilerinde önemli eksiklikler görüldü.
Çevre Bakanlığı tarafından açılan ihalede Çeşme-Alaçatı-Seferihisar bölgelerindeki tespit işi S.S. Anadolu Doğa ve Kültür Koruma Ekolojik Ziraat Üretim Pazarlama ve İşletme Kooperatifi tarafından üstlenildiği ve sözleşmenin 28.10.2014 tarihinde imzalandığı, ilgili çalışma sonucunda askıya çıkan evraktan öğrenildi. 08.06.2016 tarihinde pek çok ilgili sivil toplum örgütünün askı duyurusundan haberdar olmadığı-olamadığı söz konusu sonuç raporu doğrultusunda İzmir’in bu değerli doğal alanlarının eski statüyle 1. derece Doğal SIT olmayı hak eden birçok bölgesi olmasına rağmen tüm 1. derece Doğal SIT alanların kaldırıldığını ve onların yerine daha düşük koruma derecelerine sahip Nitelikli Doğa Koruma Alanı ve Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı olarak Çeşme, Urla ve Seferihisar ilçelerinde yapılan revizyonların ilgili komisyonca olumlu görüş kararı yayınlanmıştır.
Bu kapsamda Çeşme, Alaçatı ve Seferihisar’a bağlı pek çok alanın önceki adıyla 1. Derece SIT Alanı statüsü kaldırılmış olup, “Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usül ve Esaslara Dair Yönetmelik” uyarınca Nitelikli Doğa Koruma Alanı kapsamında günü birlik turizm, bungalov ve benzeri faaliyetlerin uygunluğuna imkan veren bir koruma-kullanma kararı belirlenmiştir.
Bizler 1987’den bu yana bu kıyılarda çalışmalarda bulunmuş araştırmacılar olarak Ege bölgesindeki el değmemiş kıyılarımızın pek çoğunu kapsayan bu son kıyı alanlarının hiçbir bölgesinin “Kesin Korunacak Hassas Alan” olarak belirlenmiş olmamasını sahadaki ekolojik olgu ve yüksek nitelikli habitatlara dair fiili durum ile çelişki içinde buluyoruz. Belirtilen kıyı alanlarında deniz ve kıyının birleştiği çizgide karada ihtiyaca göre 1000 veya 500 metre, denize doğru ise 500 metre derinliğinde toplam 1,000-1,500 metrelik genişlikte hattın son derece yüksek ekolojik değerde ana rahmi niteliğinde olduğunu ve mutlak koruma kararları ile korunmalarının gerektiğini ifade etmek isteriz. Buna hukuki, bilimsel, akılcı planlama ve ahlaki bakış açılarından ayrı ayrı bakıldığında tüm önerilere gerekçeleri ile açıklama getirmek mümkündür.
Farklı bir filtreleme ile, İzmir’in batısında yer alan Urla, Karaburun, Çeşme, Seferihisar, Güzelbahçe ilçelerini kapsayan alanı Yarımada bölgesini olarak belirleyen İzmir Kalkınma Ajansı 2014-2023 Yarımada Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi raporuna bakıldığında, pek çok disiplinden uzman akademisyen ve bağımsız katılımcılardan elde edilen, süzülmüş bilgilerle şekillenen bu belgenin:
– “üst ölçekli strateji belgelerine veri sağlaması” amacı
– yarımadayla ilgili stratejik kararların birlikte üretme ve birlikte karar alma perspektifindeki bir Yarımada Koordinasyon Kurulu kapsamında değerlendirilmesi gereği öngörüsü
– yarımadanın sahip olduğu ve kuvvetle vurgulanan “Önemli Doğa Alanları”, el değmemiş ve bozulmamış kıyılar ve bu habitatlarda yaşayan zengin biyolojik çeşitlilik elemanları, nesli tehlike altındaki Akdeniz foku ve diğer nadir / hassas canlılar üzerine hassasiyetler
– kuvvetle belirtilen “doğal yaşam rezervi” olgusu ve bu kapsamda koruma – kullanma süreçlerine “taşları yerinden oynatmadan” ifadesiyle ortaya koyulan korumacı yaklaşımlarını yeterince göz önünde bulundurmadığı değerlendirilmektedir.
Bu son gelişmeyle planların, Çeşme, Urla, Seferihisar SIT revizyon kararının önemli biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapan doğal habitatların varlığı ile kesinlikle uyum ve örtüşme içinde olmayan bir mekânsal planlama niteliğinde olduğu değerlendirilmektedir.